Şeyh Devâtî Camiinde...

Hatim. Kur'an'a veda değil, yeniden merhabanın dibâçesi. Hangi kitap en güzel bitişle yeniden başlayabilir? Hangi kitap veda ederken, derinden bir hoş âmedî sunabilir? 

Her hatim duasıyla güzel. Dua, Kur'an'a bitişince ne güzel dua. Şeyh Devâtî Camii...Öğle namazı öncesi... "Eğer beli bükülmüş ihtiyarlarımız olmasaydı..."

Bu yaşlı amcayı tanıyorum. Beli bükülmüşlerden biri... Yaptığı hatimin duasına bizi de dahil ediyor... Ne güzel dua.... Tüylerimin diken diken oluşunu nasıl tarif edebilirim... Duanın sözcüklerine aşinâyım. Daha önce duydum, dinledim, iştirak ettim. Ama bu ihtiyar dudaklardan bir ayrı süzülüyor. "Ayrı" ifadesini özellikle seçtim, çünkü o ayrılık bende yok. 

Duada tembelliğe düşen sadece ben miyim? Allah'ım sen her şeyi biliyorsun diye düşünmek beni duanın ruhundan koparıyor? Perşembe geceleri okunan Yasinleri kimlere gönderiyoruz? Tek tek saydığımız isimlere ne oldu? Unuttuk mu yoksa, duada tembelliğe mi düştük? 

Öyle bir dua etti ki bu ihtiyar hiç kimseyi dışarıda bırakmadı. "Toprak altında çürümüş, isimleri unutulmuş, nesilleri kesilmiş, bize de bir fatiha yok mu diye inleyenlerin ruhuna da ya Rab!"  

Bu nasıl bir ruh!? Gelenek herkesi duaya dahil ediyor. Modern zamanların bencilliğine mukabil beli bükülmüş ihtiyarların cömertliği. Geleneğin direnişi bu olsa gerek. 

Belki birgün biz de unutulmuşluğu ile hatırlananlar kişilere dahil olacağız. Belki varlığımızın devam ettiği o meçhul yerde, yeni bir hatime niyetlenen beli bükülmüş bir ihtiyarın titreyen dudaklarında salkımlanan "Elif lâm mim"i işitmeye çalışacağız...

Popüler Yayınlar